Добавить новость
103news.com
World News
Июнь
2023

İlk düğün, ilk hüzün

0
İlk düğün, ilk hüzün

Şehirde yaşayanların “Kuş uçmaz kervan geçmez” dedikleri Kovanağzı’na belediye otobüs seferlerinin henüz verilmediği yıllarda kadim ziyaretçilerimiz postacılar ve elektrik tahsildarlarıydı. Mahalle halkının bin bir gayet ve ricasından sonra “katılım payı ödemek şartıyla” su şebekesinin de devreye alınmasıyla bunlara bir de su sayacı okuyucuları eklendi.

Evlerimizde suyun akmadığı, elektriğin olmadığı yıllarda, seyrek aralıklarla üniformalı, omzunda heybeyi andıran şişkin çantasıyla posta dağıtıcısı gelir; biz onu o da bizi ismen tanırdık. Bizim için mektup tek haberleşme kaynağı sayılırdı. Evlerimizde telefon, mahallemizde telefon hatları yoktu. Koca mahallede jetonlu tek telefon kulübesi Kömürcüler Camii kavşağındaki çeşmenin ardındaydı. Şehirlerarası arama direkt yapılamaz, aranacak numara postane memuruna bildirilerek, onun bağlaması beklenirdi. Aynı mıntıka da bir de metal sarı renkli posta kutusu vardı ve mektupları, yaladığımız pulu zarfın üzerine yapıştırdıktan sonra bu kutuya bırakırdık. Dağıtıcı postacılardan başka bir de bu kutulardan toplayıcı servisler olurdu.

Başında, gece bekçisini andıran şapkası da bulunan postacımız kimin evinde gurbetçi var, kimin asker mektubu beklediğini bilir; zili olmayan kapıları yumruklayarak geldiğini haber verdikten sonra mektubu teslim ederken de müjde kabilinden sözler söylerdi.

Büyük amcaoğlumuz Necati ağabey askerliği sırasında bize düzenli olarak mektup yazıp durumundan haber verirdi. Biz de ona mukabele eden mektuplar gönderirdik. Ona yazıp posta kutusuna bıraktığım bir mektubun takriben iki hafta sonra evimize gelmesi şaşırtıcıydı. Meğer alıcı adı ve adresini sağ alt köşeye yazmamız gerekirken dalgınlıkla gönderici yerine alıcı, alıcı yerine de gönderici bilgilerini yazmışım. Hemen zarfı değiştirdik ve mektubu postacı eliyle yeniden yolladık.

Güneş batıya doğru uzaklaşıp gün karardığında mahallemizin tek ışık kaynağı bazen dolunay bazen de hilaldi. Bostanların arasına uzanıp yıldızları sayarken bazı zamanlar kayan yıldızlara üzülürdük. Kim bilir belki Ferdi Tayfur’da “Karanlık gecelerimin yıldızı sensin” dizesiyle başlayan, “Yıldızlar da kayar durmaz yerinde” adlı meşhur şarkısını böyle bir temaşa zamanında yazmıştır.  

Çoğu zaman gündüzleri oyuna dalar, derslerimizi akşama bırakınca gaz lambasının ışığında çalışırdık. Çay kilo ile değil, yüz gramlık paketlerle satılır, şehrin her semtinden gelen insanlar bir kilo kıyma alabilmek için Et Kombinasının önünde yüzlerce metre kuyruk oluşturur, gün boyu; sabırla dua ederek, et bitmeden sıranın kendisine gelmesini beklerdi. Biz de bir gün sabah ezanlarından önce Ekrem ağabeyimle yürüyerek Et Kombinasına gittiğimizde sıranın sonunu bulabilmek için tren yolunu atlayıp Aydoğdu mahallesinin içlerine kadar gitmiştik. Bir kilo et alabilmek için gün boyu beklemiş ve mesainin bitmesine yarım saat kala ancak satış gişesine vasıl olabilmiştik. Taş balkonda yolumuzu gözleyen annemin, elimizi dolu görünce yüzünde beliren sevinç geçen onca yıla rağmen zihnimde taptaze durmaktadır.

Evlerimizde, elektriğin, mutfaklarımızda tüp gazın olmaması misafirliklere engel olamazdı. Karşı komşumuz Kozlu’lu Mevlit ağa gibi, Derbentli duvar ustası Ali Destici hoca da hem çay hem de tütün tiryakisiydi. Odanın gerisinde; gaz lambasının titreyen alevinden mütevellit oynaşan gölgelere inat hem ders çalışıp hem de o koyu sohbetlere nasıl da kulak verirdik.

Habip ağanın ev kapısı Karaaliler Caddesinde olsa da bizimle bağ ardı komşusuydu. Kızları Filiz Mehmet Ali işten kaytarmak için olsa gerek, koca bağda sıkça kaybolur, Ayşe teyze “Filiz, Ali” diye feryat eder, sesi sokaklarda yankılanırdı.

Biz taşındığımız yıllarda Mevlit ağanın büyük oğlu Remzi ağabey İstanbul’daki dayısı Abdurrahman Akyüz’ün yanında elektrikçi kalfasıydı. Kiraz ablaya Kumköprü mahallesinden dünür gelip düğün tarihi belirlenince mektup yazıldı, Remzi ağabey Konya’ya döndü. Otogardan, toprak yolumuza pek uğrak vermeyen taksilerden biriyle evlerine gelen Remzi ağabey, ev halkıyla kısa bir hasret seansı yaşadıktan sonra bize gelirken o sırada mahallede olan Ramazan Topraklık, Haydar Sevencan gibi delikanlılar da toplandı. Demek ki komşuluk hukuku böyle gerektiriyordu. Onlar, gençlik yıllarını İstanbul’da yaşayan babamla İstanbul’un semtlerini, mekânlarını konuşurken biz odamızın duvarını süsleyen Boğaziçi Köprüsünün tablosuna bakıp zihnimizde İstanbul’a dair resimler çiziyorduk. O yıllarda Boğaz Köprüsünde yaya yolu da varmış. Remzi ağabey “Yürürken ortasına yaklaştıkça köprünün sallandığı hissediliyor, hatta yıkılacak zannedip korkarak dönmek isteyenler de oluyor” diye anlatırken biz gözümüzü, ön planda Ortaköy Camii olan tablodan ayıramıyorduk.

Büyükler filmlerde gördükleri İstanbul’dan ve Yeşilçam artistlerinden söz açınca Remzi ağabey, Zeki Alasya ile Metin Akpınar ikilisinin o sırada çekimi devam eden bir filminin bazı sahnelerini İstanbul sokaklarında canlı olarak seyrettiğini de anlatmıştı.

Düğün hazırlıkları tamamlandıktan kısa bir zaman sonra Kumköprü’de süslenen taksiler klakson çalarak geldi, Kiraz abla gelin gitti.

Düğün demişken; o yıllarda çeyrek altın, gram altın bilinmezdi; en büyük düğün hediyesi de düğüne taksi tutup gitmekti. Züccaciye sektörü de pek gelişmemiş olmalıydı ki porselen ve cam tabaklar revaç kazanmamış, “bir havlu (ki Konyalılar buna ‘peşkir’ derdi), bir paket de kesme şeker” ortalama düğün hediyesiydi. Ama bu ikili birlikte hediye edilirdi.

Mahallede sınırlı bölgede olan elektrik hizmeti, iskân sayısı yükseldikçe artırıldı. Evvela sokak lambaları için direkler dikildi, sonra maddi imkânı olup masrafını karşılayanların evlerine elektrik bağlandı. Biz de elektrik sayacı için avluya kocaman bir direk dikip içine koyulacak sayaç ve sigortanın yağmur ve kardan zarar görmemesi için bir tahta kutu çakmıştık.

Elektrik sayaçları okunduktan sonra parayı almak için yine bekçi kıyafetini andıran giysileri ve belinde silahı olan tahsildarlar gelirdi. Bazen gazetelerde, yolu kesilip gasp edilen tahsildar haberleri de yayınlanırdı. Belediye marifetiyle verilen elektrik hizmeti, sonraki yıllarda yeni bir Genel Müdürlük ihdas edilerek kurumsallaştırıldı ve tahsildar hizmeti kaldırılarak kurum bünyesinde tahsilat gişeleri açıldı.

Evlere su verilmesi için mahallenin önde gelenleri sıklıkla Konya Belediyesine giderek dilekçe verip ricada bulundular. Yoğun istekler karşısında belediye, şebeke borularının döşenmesi için mahalle halkından katkı payı ödemesini istedi. Borularının döşenmesi için kepçe günlerce yol kazdı. Fakat Denizköy Sokaktaki hat pazarcı Mustafa amcanın evinin orada bırakıldı. Oysa sokağın devamında Abdullah, Ramis ve Sabri amcaların da evi vardı. Meğer katkı parası ödemeleri gerektiği onlara bildirilmemiş de o sebeple şebeke onların bulunduğu mıntıkaya kadar götürülmemiş. Babam ve annem, evlerine su verilmeyen ve Taşçılar Camii yanındaki mahalle çeşmesine gitmek zorunda kalan komşulara her zaman bahçe kapısını açık tutardı. Bizim çeşmemiz avlunun girişindeydi ve bahçe duvarımızın yerinde, üzeri sarmaşık dallarıyla dolu tahta çit vardı.

Hemen hemen her gün Ayşe ablanın Filiz ve Ali’yi aramak üzere olanca gücüyle bağırdığı Habip ağanın bağından bir gün ağıtlar yükseldi. Daha dün sapasağlam olan Ayşe abla geçirdiği kalp kriziyle vefat etmişti. O ağıtlar ve feryat figan; galiba biz taşındıktan sonra muhitimizin iyi hüzün günüydü.

Meram çayının büyük kolu Selbasan, bu ismi boşuna almamıştı. Harmancık’tan Aydoğdu’ya kadar pek çok insanın yüzme tecrübesini edindiği Selbasan bazen suya dar gelir, bendini yıkan sel tarlaları bağları, hatta evleri doldururdu. Bizim evimiz Selbasan çayından epeyce geride olmasına rağmen bir seferinde sular bizim evin de yüz metre kadar yakınına gelmişti de insanlar seferber olarak, suyun önüne set vurup boş tarlalara doğru akıp gitmesine gayret etmişti.

İşte o sel zamanında mahallemize gelen bir gazeteci Selbasan’a yakın bölgedeki zararı ziyanı, halkın mağduriyetini anlatacak çarpıcı bir mizansenler de hazırlayarak fotoğraflamış. Sel baskınını anlatan haber birkaç gün sonra Günaydın gazetesinde yayınlanmış hem Kovanağzı hem de fotoğraflardaki komşumuz meşhur olmuştu.

Bir zaman sonra ben de gazetecilik mesleğine başlayınca, mahallemizdeki selde o meşhur fotoğrafları çeken Erdoğan Nesimioğlu ile meslektaş olarak birlikte çok haber peşinde koştuk. Bir gün kendisine, Günaydın’da yayınlanan fotoğrafı hatırlatıp mizansen gücüne atıf yaptığımızda “Kardeş, İstanbul’a düz su fotoğrafı gönderirsen haber çöpe gider. Haberi güçlü kılıp yayınlatmak için fotoğrafın da güçlü olması lâzım” demişti. 

Bağları bahçeleri sulayan onlarca ırmağımız da vardı. Bizim muhitin bahçelerini sulayan ırmağın biri Çakılharman’dan Karalılar Caddesi boyunca akar, diğeri de Balaban caddesinden Biga Sokak istikametine gelirdi. Sıcak yaz günlerinde, hele de ırmaklarda suyun zayıf aktığı zamanlarda su sırası kapmak çok meşakkatliydi. Tarlasına akan suyun zayıfladığını gören bazı kimseler, hakka riayet etmeyenlere tepki gösterir, bazen küreklerin silaha dönüştüğü de olurdu. Arkın devrilmesini önlemek için aileden biri subaşında nöbetçi bırakılırdı.   Annem bahçe sulama işini mümkün olduğunca, çoğunluğun uykuya çekildiği gece saatlerinde yaparak bizi su kavgalarından uzak tutmaya gayret ederdi.

Mahallede yapılaşma yaygınlaştıkça ırmaklara bakışlar da değişti. Abbas amcanın bahçesi ile Topal Hasan’ın bağının ortasından bize doğru akan ırmak bir gün Balaban Caddesi sakinleri tarafından toprakla doldurulup kapatıldı. Bizim taraf ertesi gün Konya Belediyesine şikâyette bulununca gönderilen bir kepçe marifetiyle ırmağımız açıldı ama aynı gece, çoğu kadınlardan oluşan imece ekibi ellerinde küreklerle ırmağı yine kapattı. Husumetin çıkması mümkündü ama sağduyulu insanlar buna fırsat vermedi. Bu vesile ile Biga Sokak’ın bir ucu da Balaban caddesine başlanmıştı.

Irmaklar azalmaya başlayınca bahçemize açtırdığımız kuyudan su ihtiyacımızı karşıladık. Çıkan buz gibi su hem bize hem de komşularımıza yetiyordu. Suyu, yolun karşısındaki komşu tarlalarına aktarabilmek için bir dönem metal boru kullansak da daha sonra aynı işi bilek kalınlığında hortumlarla gördük.

Kuyumuz sulama işinden başka da önemli işlere yarıyordu.  Buzdolabının mahallemize girmediği o dönemde kuyuyu soğuk hava deposu gibi kullanırdık. Yemekleri, soğuk tüketilmesi gereken karpuz, kavun gibi yiyecekleri kovalara doldurup suya yakın yere sarkıtırdık. Üstelik bu hizmetten yakın çevremizdeki komşularımız da yararlanırdı. Karışmasın diye, herkesin karpuzun üzerine ismini çivi ile yazar öyle sarkıtırdık. Sıcak Ramazan günlerinde kuyuda soğutulan karpuz ve çelik gibi kuyu suyu ile yapılan; Derbent yöresinde Doğgaşı, bizim komşuların ise Ayran Aşı dediği yoğurt ve yarmadan mamul soğuk çorbanın tadına doyum olmazdı.





Губернаторы России
Москва

Собянин рассказал об интеграции Мневниковской поймы в городскую транспортную сеть





Москва

Филиал № 4 ОСФР по Москве и Московской области информирует: Родители 240,5 тыс. детей в Московской области получают единое пособие


Губернаторы России

103news.net – это самые свежие новости из регионов и со всего мира в прямом эфире 24 часа в сутки 7 дней в неделю на всех языках мира без цензуры и предвзятости редактора. Не новости делают нас, а мы – делаем новости. Наши новости опубликованы живыми людьми в формате онлайн. Вы всегда можете добавить свои новости сиюминутно – здесь и прочитать их тут же и – сейчас в России, в Украине и в мире по темам в режиме 24/7 ежесекундно. А теперь ещё - регионы, Крым, Москва и Россия.

Moscow.media
Москва

Собянин заявил, что транспортная доступность Мневниковской поймы будет улучшена



103news.comмеждународная интерактивная информационная сеть (ежеминутные новости с ежедневным интелектуальным архивом). Только у нас — все главные новости дня без политической цензуры. "103 Новости" — абсолютно все точки зрения, трезвая аналитика, цивилизованные споры и обсуждения без взаимных обвинений и оскорблений. Помните, что не у всех точка зрения совпадает с Вашей. Уважайте мнение других, даже если Вы отстаиваете свой взгляд и свою позицию. 103news.com — облегчённая версия старейшего обозревателя новостей 123ru.net.

Мы не навязываем Вам своё видение, мы даём Вам объективный срез событий дня без цензуры и без купюр. Новости, какие они есть — онлайн (с поминутным архивом по всем городам и регионам России, Украины, Белоруссии и Абхазии).

103news.com — живые новости в прямом эфире!

В любую минуту Вы можете добавить свою новость мгновенно — здесь.

Музыкальные новости

Виктор Цой

...Есть чем платить, но я не хочу победы любой ценой. Памятник Виктору Цою в Санкт-Петербурге




Спорт в России и мире

Алексей Смирнов – актер, которого, надеюсь, еще не забыли

Курсанты Пермского военного института Росгвардии приняли участие в межведомственной олимпиаде по дрессировке служебных собак

Контрольный матч. "Спартак" обыграл "Торпедо".

Детская зона «ЯРКО» – на Летней Спартакиаде «Газпром-Медиа Холдинга»


Карен Хачанов

Хачанов и Калинская выступят на турнире в Вашингтоне, который пройдет во время Олимпиады



Новости Крыма на Sevpoisk.ru


Москва

Владивосток готовится к Всероссийскому молодежному театральному фестивалю “Место силы – Владивосток”



Частные объявления в Вашем городе, в Вашем регионе и в России