Gece Yarısı Güneşi - 46
![Gece Yarısı Güneşi - 46](https://oncevatancomtr.teimg.com/oncevatan-com-tr/images/haberler/no_headline.jpg)
Sara, alkolün de verdiği sıcaklıkla o kadar güzel, o kadar şirin gözüküyordu ki! Bir de konuştuğu sırada kelimeleri sıralarken, az da olsa sarhoşluğun etkisiyle hafifçe peltek konuşması onu daha da sevimli yapmıştı. Sarp üsteğmen sevdiği kadının bu cazibesi karşısında ona sanki bir kez daha âşık olduğunu hissediyordu…
Şarkılar söyleyerek eve geldiklerinde, saat gece yarısını çoktan geçmişti… Sarp aracı evin tam önünde park etti.
Araçtan inerek eve girdiler.
Sara:
• Haydi, sevgilim yatalım artık dediğinde;
Sarp çok şaşırmış! İçgüdüsel olarak ağzından:
• Birlikte mi? Sorusu çıkıverdi…
Sara:
• Evet, aşkım hadi gel yukardaki o muhteşem odaya birlikte çıkalım, diye cevapladı…
Sarp, sevdiği kadını kucağına aldı. Yavaş yavaş üst kata çıkmaya başladılar. Her ikisi de öylesine heyecanlıydı ki, kalp atışlarının sesi adeta gecenin sessizliğine yansıyordu. Aşk ateşiyle yanan bedenlerinden çıkan kor alev her ikisini de içine çekmiş, onları derin bir arzu girdabına sürüklemişti…
Yatak odasına geldiklerinde Sara, izin isteyerek banyoya geçti.
Sarp, yaşadıklarının bir rüya olmadığını anlamak istercesine Sara’ya seslendi:
• Canım sevgilim iyi misin?
Sara’dan ‘’iyiyim’’ cevabını aldıktan sonra yaşadıklarının rüya olmadığını anladı… Kısa bir süre sonra Sara, odaya döndü.
İşte sevdiği kadın yine gece yarısı güneşi gibi odayı aydınlatmış, muhteşem görünüyordu… Teninin üzerine giydiği incecik gecelik, o muhteşem vücuduna daha da gizemli bir hava vermişti. Sara’nın heyecanla inip kalkan göğüslerinin diriliği karşısında nutku tutulan Sarp, sevdiği kadının yavaş, yavaş yatağa gelmesini izliyordu…
Sara, yatağın kenarına gelir gelmez, zarif bir hareketle geceliğini çıkardı…
Ortaya çıkan çıplak bedeni insanın nefesini kesecek kadar güzeldi. Uzun sarı saçlarının örtmeye çalıştığı diri göğüsleri tüm ihtişamı ile ortaya çıkmıştı. Kar beyazı bedeninin cazibesiyle, gamzeli kalçalarının muhteşem görüntüsü, pürüzsüz dupduru teninin cezbedici güzelliği Sarp’a: ‘’Haydi, ne bekliyorsun?’’ Der gibiydi…
Sara, bu muhteşem güzelliğini Sarp’a sunarken hiç acele etmemiş, Sarp onu heyecanla izlerken, o da şehvet dolu bakışlarını Sarp’ın adaleli göğsünde gezdirip, az sonra yaşayacağı duyguların hazzı ile bir kez daha sarhoş olmuştu… Her ikisi de aşk sarhoşu olmanın mutluluğu ile birbirlerine sarıldılar. Bu geceyi, ilk kez birbirlerinin oldukları, aşklarının en güzel dakikalarını yaşadıkları an olarak hatırlayacaklardı. O büyük sevgilerinin, aşklarının yanına ayrı kaldıkları ayların, gecelerin hasretini de eklediler. Saatler boyunca çılgınca seviştiler, seviştiler…
Sara’nın o muhteşem bedeninin doyumsuzluğuna karışan zevk iniltileri, Sarp’ın aklını başından almış; her birlikteliğin sonunda hiçbir şey yaşanmamış gibi aşkın doyumsuzluğu yeni baştan başlamıştı. Sabahın ilk saatlerine kadar süren bu muhteşem gece, en nihayetinde iki çıplak bedenin uykuya dalmasıyla son buldu.
Uyandıklarında öğlen çoktan son bulmuş, akşamüstü rüzgârı açık olan pencereden girmiş, çıplak bedenlerinin üzerinde geziniyordu!
Sarp, tatlı bir ürpertiyle uyandı. Yatak örtüsü sıyrılmış yüzükoyun yatan sevgilisine baktı! İnanılmaz güzel görünüyordu. Sara’nın sırt güzelliği de öylesine çekiciydi ki! Sarp, sevdiği kadının üzerinden sıyrılmış örtüyü de kaldırınca Sara’nın gamzeli kalçaları ortaya çıkıverdi. Sarp, önce bu gamzelerden, sonra da Sara’nın boynundan öperek onu uyandırdı…
Sara, yavaşça gözlerini açtı. Dün gece yaşadığı doyumsuz mutluluğun verdiği haz ile hafifçe gerindi… Onu hayranlıkla izleyen sevgilisinin dudağına küçük bir öpücük kondurdu. Ama bu öpücüğün karşılığı çok ateşli ve uzun olmuş, dudaklarını Sarp’tan kurtarırken nefes nefese kalmıştı…
Sanki geceye kaldıkları yerden başlamak istercesine, cilveli bir ses tonuyla:
Devamı yarın