İsrail Adalet Reformu: Netanyahu, önemli oy öncesi hastaneye kaldırıldı
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Cumartesi gecesi hastaneye kaldırılarak acil bir şekilde kalp pili takıldı.
Haber: Mert Osman Erman
Sheba Tıp Merkezi'ndeki doktorlar, işlemin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini ve hayati tehlikesi olmadığını belirttiler.
Netanyahu'nun hastaneye kaldırılması, yargı sisteminin tartışmalı bir şekilde değiştirilmesine ilişkin parlamentoda yapılacak önemli bir oylama öncesi gerçekleşti.
Reforme karşı İsrail genelinde protestolar düzenlenirken, birçok işçi yasa tasarısı kabul edilirse greve gitmeyi söz verdi.
Gece yarısı ameliyatı öncesinde çekilen bir video konuşmasında Netanyahu, kendini "harika" hissettiğini ancak doktorlarına kulak verdiğini belirtti.
Geçtiğimiz hafta dehidrasyon nedeniyle hastaneye kabul edilmesinin ardından sağlığıyla ilgili sorular artmıştı.
Sheba Tıp Merkezi'nden Prof. Roy Beinart, işlemin "herhangi bir komplikasyon olmadan" sorunsuz bir şekilde gerçekleştiğini ve Netanyahu'nun "hayati tehlikesinin olmadığını" belirtti.
Netanyahu'nun ofisi, Başbakan'ın pazartesi günü taburcu edileceğini, ancak Kıbrıs ve Türkiye'ye yapılması planlanan gezilerin erteleneceğini açıkladı.
Netanyahu, prosedürden sonra parlamentoya katılabilecek kadar iyi hissedeceğini söyledi. Bir sonraki 48 saat, hükümetinin yargı sistemine yönelik değişiklik planları için kritik bir oylamayı görecektir. İsrail'de yargı reformlarına karşı aylarca süren protestolar yaşanıyor ve bu reformlar, Yüksek Mahkeme'nin yetkilerini sınırlamayı amaçlıyor.
Pazartesi günü yapılması beklenen oylama, sert çizgili dindar-milliyetçi koalisyon ile İsrailli toplumun geniş kesimleri arasında bir yüzleşmeye yol açacak. Parlamento, bu yasal düzenlemenin yüksek oranda tartışmalı olduğu bir tartışmayı pazar günü başlattı.
Bir bir, İsrail muhalefet milletvekilleri, hükümetin yargı reform planlarından vazgeçmesi için meclis salonuna çıkıyor.
Neden İsrail'de karışıklık var?
Son birkaç gün içinde on binlerce protestocunun Tel Aviv'den Kudüs'e yürüyüş yaparak adalet sistemine yapılan değişikliklere karşı çıktığı, insanların ana otoyolu doldurduğu görüldü.
Birçok protestocu, dört günlük protesto yürüyüşünün ardından, parlamentonun yakınında yer alan Kudüs'teki Sacher Park'ta kamp kurdu. Parlamento çevresindeki gösterilere de katılım bekleniyor ve koalisyon, yasa tasarısı kabul edilirse binlerce askeri yedek subay ve yüzlerce hava kuvvetleri pilotu dahil olmak üzere birçok askeri yedek subayın hizmet görevlerini boykot tehdidiyle karşı karşıya.
Üç eski Genelkurmay Başkanı ve çok sayıda üst düzey İsrail güvenlik yetkilisi, hükümetin yargı reform planlarını eleştiren ve yedek subayları destekleyen bir mektuba imza attı.
"Mevzuat, İsrail toplumunun ortak temellerini yok ediyor, halkı bölmeye çalışıyor, orduyu dağıtıyor ve İsrail'in güvenliğine ölümcül zarar veriyor," diye mektupta yazıyordu.
On binlerce kişinin boykot etmesi, İsrail askeri gücünün operasyonel yeteneklerini ciddi şekilde etkiler ve bu da şimdiye kadarki anti-hükümet protesto hareketinin en kritik anlarından biri olarak görülüyor.
İsrail Yüksek Mahkemesi, hükümetin gücü kullanma şeklini denetleyen tek kaynaktır.
Netanyahu'nun eleştirmenleri, reformun İsrail'in demokrasisini ciddi şekilde zayıflatarak yargı sistemini çökerteceğinden endişe ediyor.
Reformları destekleyenler, Yüksek Mahkeme'nin yıllar içinde giderek daha "aktivist" hale geldiğini ve demokratik olarak seçilen hükümetlerin politikalarını engellediğini savunuyorlar. Hakimleri siyasi temellere dayalı kararlar almakla suçluyorlar.
Ancak birçok kişi, şu anda yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya olan başbakanın, kendi yasal sorunlarını engellemek için yargı reformunu kullanmaya çalıştığından endişe ediyor.
Netanyahu, bu tür suçlamaları şiddetle reddediyor.
İsrail'in İşçi Partisi'ni yöneten eski hükümet bakanı Merav Michaeli, "çok azınlık" politikacının "İsrail devletini gerçekten mahvetmeye geldiğini" söyledi.