ÇOK ÜZGÜNÜM… YASİN ARTIK YOK...
Meğer ben Yasin’i tanımak için kalmışım! Döner dönmez Türk Aile yapısının önemini vurgulayan ve dimdik bunu haykıran duruşuyla gelecek neslin aralarında Yasin gibi neferler olduğu umutlarımı duygularımı coşturmuş halde onu sizlere aktardım. Mayıs 7 sinde yazdığım bu makalede ‘Bu Yasin başka Yasin’ başlığıyla şunlar vardı; ‘Kamptan dönerken konakladığım Konya’nın bir ilçesinde yaşayan 13 yaşında bir delikanlı. Sille’de yaşıyor. Yasin’le otobüs durağında tanıştık. Cabbar, cin gibi bakan gözleriyle çevreye ilgili hali, gizli bir muzipliğin yaydığı ışıkla doluydu.
Bilet nasıl oluyor bu otobüslerde diye bir soru sordum. Hava sıcak ve son zamanlarda seçim baskısıyla coşan her yerde ayağa kalkmış tozlarıyla buraya da ulaşan inşaat havası sıcakta bekleyen ikimizin de sabrını zorluyordu. Yasin son derece samimi; ‘Sorun yok abla!’ deyip elindeki otobüs kartını gösterdi; Seni almazlarsa buradan çekeriz!
Vaaay uzun zamandır görmeyi unuttuğum bir bıçkın çocuk… Nasıl da olayı çözüverdi. Sonra tabii benden gelen meraklı sorular… Dört kardeşmişler. İki abla bir de küçük erkek kardeşi varmış. Okul dedim. İlkokulu Sille’de okumuş. Sonra yakında başka bir ilçeye devam ediyormuş. Babası mobilyacı, annesi kafede çalışıyormuş. Çok genç evlenmiş olduğu için annesi çok gençmiş. İşte o sırada annesi aradı. Aralarındaki diyaloğa hayran kaldım. İmrendiren o kadar tatlı bir saygı ve sevgi harmanıydı ki.
Hiç sıkılmadan terslemeden annesinin sorularına cevap verdi. Kapatırken ‘Evet köpeklerin yemeklerini de verdim’ dedi. Bahçenizde köpekleriniz mi var deyince, yok barınaktaki köpeklere ben bakıyorum dedi. Nasıl yani başka kimse yok mu dedim. Ben babamla bakıyoruz diye cevaplarken gözleri ışıldadı. Onlarla rehabilite olduğu apaçık belliydi. Ve yine belli ki benim gibi köpek manyağına rastladım… Daha çok sevdim … Sahipsiz 30 köpeğe bakan bu yürekli delikanlıyı bu yaşta aldığı sorumluluktan dolayı çok taktir ettim. Karınca kararınca onlara mama alması için destekte bulundum. Yakın bir zamanda Konya’da bir barınakta bir görevlinin bir köpeği kürekle öldürdüğü haberine çok üzülmüştüm ve şimdi bu duyarlı genç kendinden çok büyük bir sorumluluğu almış götürüyordu. Anadolu’m cevherlerle dolu nice Yasin’ler barındırıyor. Gidip görmek tanışmak gerek.
Yüreğine sağlık Yasin! Yolun açık olsun! Sen hep böyle güzel kal, sen bizim geleceğimizsin’
İşte aradan yedi ay gibi bir süre geçti. Ailesinden izin almadan onunla birlikte otobüste çektiğimiz özçekimi gazeteye koymamıştım. Olur ya belki kızarlardı kızsalar da haklıydılar. Şimdi…
Bu hafta mailime bir posta düşmüş. Tanımadığım adres ve Yasin ile başlayan bir yazı… Ne yalan söyleyeyim neden olduğunu bilmeden bir korku sardı benliğimi… Meğerse korkumun sebebi bambaşkaymış. Buna henüz gerçekleşmeden önce hissetme diyorlar. Dilimize Arapçadan geçen kelimenin açılımı hiss-i kabl-el vuku yani önsezi. Maalesef sezilerimin kuvvetli olduğunu bir kez daha çok üzülerek anladım ve açtım mesajı;
‘İyi akşamlar Sille’ye gezmeye gelmişsiniz otobüs durağında oğlum Yasin’le karşılaşmıştınız ‘Bu Yasin başka Yasin’ diye bahsetmistiniz. Oğlumu kaybettim motor kazasında vefat etti????????oğlumdan o kadar guzel bahsetmissiniz ki gurur duydum oğlumla çok zor dayanamadık o kadar çok özledim ki güzel dusunceleriniz için allah razi olsun’
Buram buram bir acı bir babanın sessiz gözyaşları… İçimi delen o muhteşem çocuğun artık bu dünyada olmayışı… Çok koydu boğazım düğümlendi. Ağlamayı beğenmedim. O kadar özeldi ki hiç yaşının ruhu yoktu olgun saygılı sevgi dolu kişisel değerlerinden ödün vermeden hayatın formülünü çözmeye çalışan büyüklerin çoğunda olmayan özgüveniyle büyümüşte küçülmüş gibiydi sanki. O minik ruhu benim arkadaşım olmuştu onun ablasıydım ve demiştim ki Yasin yaz telefonumu bana ihtiyaç duyarsan ararsın tamam mı! E oldu mu be Yasin… seni sevenleri ve arkanda bıraktığın gözünün içine bakan onca köpeği nasıl bırakıp gittin kardeşim!
Olmuşla ölmüşe çare yok maalesef. Çok zor Rabbim dayanma gücü versin. Tüm dualarım o ve ailesiyle.
Evet dünya nice Yasin’leri ve onları yetiştirenlerle dolu. Gazze’de Ukrayna’da savaşlarda, zıvanadan çıkmış çağın her yerinde hayatlarını kaybeden binlerce çocuğa üzülürken bu pırıl pırıl çocuk da kahpeleşen dünyaya veda etti hem de sadece bir motor kazasında. Çok üzgünüm. Nurlar içinde yat Yasin, çok erken gittin. Toprağın bol olsun çocuğum.