KAHRAMAN POLİSLERİMİZİN YALOVA’DAKİ SON GÖREVLERİ
Yalova’da terör örgütü IŞİD’e yönelik gerçekleştirilen operasyon, Türkiye’nin terörle mücadelesinde karşı karşıya kaldığı tehditlerin ciddiyetini bir kez daha ortaya koymuştur. Güvenlik güçlerimizin halkın huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla yürüttüğü bu operasyonda, görev başındaki polislerimiz teröristlerin hedefi olmuş ve çıkan çatışmada üç polis memuru şehit düşmüştür. Bu acı olay, yılbaşı öncesinde, sadece Emniyet Teşkilatı’nı değil, tüm milleti derinden sarsmıştır. Uluslararası Politika Akademisi (UPA) olarak öncelikle şehitlerimize Allah’tan rahmet dileriz.
Söz konusu operasyon, uzun süren istihbarat ve takip çalışmaları sonucunda, köktendinci terör örgütü IŞİD/DEAŞ mensuplarının Yalova’da faaliyet gösterdiğinin tespit edilmesi üzerine planlanmıştır. Amaç, olası terör eylemlerinin önüne geçmek, örgüt mensuplarını etkisiz hâle getirmek ve kamu düzenini korumaktır. Polis ekipleri, görev bilinci ve büyük bir özveriyle adrese intikal etmiş; ancak teröristlerin silahlı direnişiyle karşılaşılmıştır. Çıkan çatışmada, görevlerini yerine getirirken hiçbir tereddüt göstermeyen üç polisimiz şehit olmuş, bazı polislerimiz de yaralanmıştır. Operasyon sonucunda örgüt mensupları etkisiz hâle getirilmiş ve olayla bağlantılı şüpheliler gözaltına alınmıştır.
Şehit olan polislerimiz, devletin bekâsı ve milletin güvenliği için canlarını feda etmiş kahramanlardır. Onlar, mesleklerini icra ederken karşılaştıkları tehlikelerin bilincinde olmalarına rağmen, görevlerini en ön safta yerine getirmeyi seçmişlerdir. Bu fedakârlık, Türk polis teşkilatının ve güvenlik güçlerinin terörle mücadeledeki kararlılığını ve cesaretini açıkça göstermektedir. Şehitlerimizin geride bıraktığı aileleri ve yakınları için yaşanan acı tarif edilemez boyuttadır; ancak milletin ortak vicdanında bu kahramanların hatırası daima yaşayacaktır.
Bu elim olay, terör örgütlerinin yalnızca güvenlik güçlerini değil, toplumun huzurunu, birlik ve beraberliğini hedef aldığını bir kez daha göstermiştir. Terör, korku yaratmayı ve devlet otoritesini zayıflatmayı amaçlayan bir tehdittir. Ancak Türkiye, geçmişte olduğu gibi bugün de bu tehdide karşı kararlılıkla mücadele etmektedir. Güvenlik güçlerimizin yürüttüğü operasyonlar, vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından hayati bir öneme sahiptir.
Yalova’daki operasyon, terörle mücadelenin ne denli zor ve riskli bir süreç olduğunu da ortaya koymuştur. Polislerimiz, çoğu zaman kendi hayatlarını ikinci plana atarak zor koşullarda görev yapmaktadır. Onların gösterdiği cesaret ve fedakârlık, toplumun huzur içinde yaşayabilmesinin en temel dayanaklarından biridir. Bu nedenle, şehitlerimizin aziz hatırasını yaşatmak ve onların emanetine sahip çıkmak, millet olarak hepimizin sorumluluğudur.
Sonuç olarak, Yalova’da IŞİD’e yönelik gerçekleştirilen operasyon sırasında şehit olan polislerimiz, görevleri başında gösterdikleri üstün cesaretle milletimizin gönlünde müstesna bir yer edinmiştir. Onları rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Terörle mücadelede verilen bu kayıplar, Türkiye’nin güvenliği için yürütülen mücadelenin ne kadar ağır bedellerle sürdürüldüğünü bir kez daha hatırlatmaktadır. Milletçe birlik ve dayanışma içinde hareket ederek, şehitlerimizin bıraktığı mirasa sahip çıkmaya ve teröre karşı kararlılıkla durmaya devam edeceğiz. Terör, bir insanlık suçudur ve teröre destek olmak hiçbir zaman Türkiye’nin siyasi çizgisi olmamıştır.
Oğuzhan MANİOĞLU